f1teknik.net
Image default
Formula 1’de Güvenlik

Kokpit Güvenliği

Modern Formula 1 araçlarının kalbini son derece güçlü ‘monokok’ yapı oluşturur, sıklıkla bu yapı ‘tekne’ olarak da adlandırılır. Bu kokpit ve sürücülerin yaşam hücresini birleştirir fakat aynı zamanda aracın temel bileşenleri olan şasi, motor ve ön süspansiyon da doğrudan bu yapıya bağlanır. Yapısal bileşenler ve güvenlik araçlarının temel rolü olabildiğince güçlü bir yapıya sahip olmasıdır.

Aracın geri kalanı gibi monokokun büyük bir bölümünü karbon fiber yapı oluşturur. Genellikle yüksek yoğunlukta dokunmuş ince bir tabaka halindeki dış panellerden oluşur ve güçlü, bal peteği şeklinde bir yapıya sahiptir. Monokokun inşa edilmesi takımdaki bir çok  teknisyenlerin karşılaştığı en büyük görevlerden birisidir. 1:1 ölçülerde olmayan bir model üzerinde, yüzlerce parçaya bölünmüş olan karbon fiber bileşenler çok güçlü yapıştırıcılar kullanılarak birbirlerine bağlanırlar.

Formula 1 sürücülerinin çok ciddi kazalar sonucunda hayatta kalabilmesi yaşam hücresinin olağanüstü güçlü olmasına bağlı. Sadece takımlara güvenlik anlamında verilen bir sorumluluk değil bununla birlikte FIA güvenliğin arttırılması konusunda kurallar getirmektedir.

Temel prensip her zaman sürücünün mümkün olan en kısa sürede, yönetmeliklere göre beş saniye içerisinde direksiyon hariç hiçbir şeyi çıkarmadan kokpiti terketmesinden oluşuyor. (Aynı yönetmelikler kaza anında hasarlı araçların daha güvenli olan pist kenarına çekilebilmesi için yine beş saniye içerisinde çıkarılan direksiyonun tekrar takılmasını öngörüyor) Çarpışma koruma alanları aracın ön kısmında, yaşam hücresinin kenarları ve arka tarafında birleşiyor. Sürücünün arka kısmında bulunan takla barı kullanımı da zorunlu kılınıyor. Havada uçuşan parçalardan dolayı zarar görebilecek olan hassas bölge yani pilotun baş kısmı özellikle daha uzun ve daha dayanıklı kokpit yan duvarları ile korunuyor ve içinde bulunduğumuz yıllarda bu bölgenin güvenliğinin arttırılması üzerine konsantre olunmuş durumda.

Yol otomobillerinde olduğu gibi bütün Formula 1 araçları yarışa başlamadan önce birçok çarpışma ve yükleme testinden geçmek zorunda. Bu konuda FIA, Euro-NCAP yol otomobilleri test programının aktif üyelerinden birisi. Darbe testlerinde aracın yaşam hücresi 75 kg’lık çarpışma testi mankeni ile birlikte özel raylı bir sisteme yerleştirilir. Ardından 15 m/saniye (54 km/saat, 33 /saat) hızındaki katı cisim ile çarpışma başlar, kuvvet mankene uygulanır ve araç dikkatli bir şekilde ölçülür.

Düşük hızdaki test tam olarak Formula 1 aracının büyük darbelerdeki kuvvetin absorbe edilmesi yeteneğini yansıtmıyor, hız kaza anında beklenmeyen bir momentum oluştuğunda aracın güvenli bir şekilde absorbe edebilme yeteneğinin çok doğru bir şekilde ölçülebilmesine olanak sağlıyor.

Kaynak: f1.com